Puzzle Parçası

Orhan ve Büşra kısa bir süre sonra evlenecekti. Eve eşyaları taşıma zamanı gelmişti. Orhan düzenli, kuralcı, antikalara düşkün, tam bir istanbul beyfendisiydi. Büşra ise bir o kadar kuralları kendi koyan, modern hayatı takip eden, cıvıl cıvıl bir kadındı.                                                                              

                                                                            

Orhan birgün Büşra’yı aradı ve çok heyecanlıydı; “Biliyomusun neleri buldum! Bir koli kaset buldum. Eskilerden kimler kimler var. Getiriyorum bunları da evimize koyarız değil mi?” Büşra’ya bu anlamsız gelmişti ne yapacaktı ki yani eski kasetlerle... Artık bunun için mobil uygulamalar vardı. Ne anlamsızdı Büşra için bu durum. “Ne yapacaksın ki o kasetlerle bu zamana kadar neden atmadın ki? Getirmesen olmaz mı?” Orhanın tabi ses tonu düştü. Neden böyle düşünmüştü? Ona sorsan değeri tarif edilemez ama hayat arkadaşı olacak kişi için öyle değildi. Büşraya sorsan evde kalabalık yapacak bir eşyadan başka bir şey değildi. Telefonu kapattıktan sonra Büşra düşünmeye başladı. Sadece bu konuda değil birçok konuda farklı düşüncelere ve davranışlara sahiplerdi. Elbette farklı düşünmeleri bazen zorluklara yol açabiliyordu ama dönüp baktığında Orhan hayatına girdikten sonra kendisinde eksik bulduğu yeri toparlamış ve bu halinden daha keyif almaya başlamıştı. Birbirlerinin düşünemedikleri yerleri tamamlayarak hayatlarını zenginleştirmişlerdi. Ayrıca bir kasete mi yer bulamayacaktı. Orhan’ı arayarak kasetleri de getirmesini hatta onun için özel bir köşe planı olduğunu söyledi.

Hayatımızdaki farklılıklar bizim şifamız…

                                                     

Doğaya baktığımızda da birbirinden farklı sular, dağlar, hayvanlar, bitkiler var. Kimi su tatlı, kimi su tuzlu. Kimisinin hırçın dalgaları var, kimisinde dalga yok, dingin ve sakin. Bazı dağları çam ağaçları kaplamışken, bazı dağlar kurak. Hayvanların kimi uçuyor, kimi yüzüyor. Kaplumbağanın yavaşlığını biliriz çita gibi koşmasını beklemeyiz. Hayvanat bahçesine o hafta orangutan geldiği için görmek isteriz. Bir balıktan bize süt vermesini beklemeyiz. Balığı suda severiz ineği karada severiz. Bir bitki var geniş yapraklı, bir başkası öyle değil. Hepsi birbirinden farklı ve hepsinin faydası da birbirinden farklıdır. Arı bal yapar, inek süt verir. İnsanlar da birbirlerinden farklı yaratılmıştır. Kimisi bunu bir sorun olarak görürken kimisi de kaçırmaması gereken bir fırsat olarak bakabilir. Ondan alacağı çok fazla şey vardır. Ancak insanlar bu farklılıkları kabul etmeyip yönetemediğinde aralarında bir krize dönüşebilir. Farklıklıkları anlayamadıkları için boşanabilir, ailesinden uzak düşebilir, arkadaşlarını silebilir. Çözümü hep farklı olanlardan kaçmak olarak düşünebilir. 

İnsan kendisine benzeyenlerle olmak ister…  

 

Oysa farklılıklarımız biz zenginleşelim, gelişelim diye var. Nasıl ki her puzzle parçası ayrı ayrı kıvrımlara, çıkıntılara sahip ve bir bir parçaları bulup birleştirdiğimizde ana resmi görebiliyoruz. Her insan da bir tane puzzle parçası olduğunu düşünelim onları birleştirdiğimizde puzzle tamamlanmış olur ve ortaya istediğimiz  sonuç çıkar. O nedenle Onu tamamlamak için bizden  farklı insanlara da ihtiyacımız var. Neyden kaçarsak iş hayatında, ilişki hayatında mutlaka kaçtığımız kişilere benzeyen insanlarla karşılaşırız. Babamdan kaçıyorum ama deli gibi sevdiğim adam aynı babam, annemden kaçıyorum ama çocuğum aynı annem, iş yerindeki Kazım Bey’den kaçmak istedim ama yeni girdiğim işte Ahmet Bey var, aynı Kazım. Yani hayat biz gelişip güçlenene kadar hayatımıza bizden farklı olan insanları dahil edecek. Mesele burda farklılıkları görebilmemiz, onlardan kaçmak yerine onları kovalamamız. Böyle olduğunda puzzle tamamlanır ve ana resmi görebiliriz. Yoksa hep bir parçası eksik, tamamlanmayı bekleyen bir şeye dönüşür hayat.

 

                                                                                 ***

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur. 

 İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.

"Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca katkı sağlar.

Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.

***

"İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri,

En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi.

Aynadaki kişi!

Tek başına neler yapabileceğini keşfet!"

Yahya Hamurcu

***