Bu Kadar insan neden var?
Esma şehrin göbeğinde bir an öylece durdu kaldı...
Sabah bu kadar insan neden var dediğini hatırladı.
.png)
Sabah erkenden evden çıkmıştı. Yıllardır hayalini kurduğu o iş yeri ile yüz yüze görüşmek için bir fırsatı oluşmuştu. Evi ile görüşme yeri de o kadar bir birinden bağımsızdı ki gitmesi saatlerini aldı. Otobüsten in, metroya bin, metrodan in, tramvaya bin, tramvaydan in minibüse bin... Ayaklarında derman kalmamıştı. Bir de her yer öyle kalabalıktı ki. İnsan seli gibi... Bu kadar insan nasıl yaşıyoruz bu şehirde anlamadım ki diye diye tüm toplu taşımaları kullanarak vardı iş yerine. Görüşme olumlu geçmişti. Hemen işe başlayabilmesi için de bir takım evraklar istenmişti ve bir an evvel yaptır gel demişlerdi. Esma da buraya kadar gelmişken bunları da halledeyim diye düşünmüş ve evrakları halledeceği yerlere girmeye koyulmuştu. Ama şehrin bu yakasına öyle yabancıydı ki hiç bir yeri bilmiyordu. Sürekli birilerine yer soruyor vardığı mekanlarda da evrakların prosedürü için başka birilerine ihtiyaç duyuyor ve onlara soruyor onlar da kendisini başkalarına yönlendiriyorlardı. Böyle böyle saat 14:00 olmuştu. Neyse ki evrakları halledip teslim etmişti.
Bu sefer farklı bir yoldan gideceği için köşede ki çay, su satan büfeciye gideceği yere hangi otobüslerin geçtiğini ve nereden binebileceğini sordu. Ne güzel ki büfede ki amca diğer insanlar gibi Esma ' ya yardımcı olmuş ve güzelce yolunu tarif etmişti. Teşekkür edip tam yola devam edecekken birden durdu. Sabahtan beri her selam verdiği insana bir şey sorumuş ve teşekkür edip gülümseyerek ihtiyacını gidermiş olarak yoluna devam etmişti. Bütün bunları yaparken de bu kadar kalabalık neden var ki neden bu kadar çok insan var diye sızlanıp durmuştu. Şimdi ise çok daha iyi anlamıştı.
İşte bu kadar insan neden var?
İletişime geçtiği her insan onun ihtiyacını gidermişti. Bu kadar insan, insanların birbirilerinin ihtiyaçlarını gidermek için vardı. Kimisi yol tarif ediyor, kimisi ekmek satıyor, kimisi su satıyor, kimisi evrak hazırlıyor, kimisi metroyu sürüyor, kimisi otobüsü sürüp insanları gidecekleri yere ulaştırıyor böylelikle insanların ihtiyaçlarını gideriyorlardı. Esma sonra diğer yaratılmışları düşündü hiç bir şey öylesine yaratılmamıştı. Tüm yaratılanlar bir ihtiyaç gideriyordu. Ağaçlar, hayvanlar, toprak, yağmur, güneş bulutlar... Diğer tüm yaratılmışlar gibi yaratılan insanlar da ihtiyaç gidermek üzere tasarlanmış.
Evet bu kadar insan neden vardı?
İşte tam da burada, tam da şu anda benim ihtiyaçlarımı gidermek için varmış
İyi ki bu kadar insan vardı, ne güzel bir birimizin ihtiyaçlarını karşılıyoruz diye düşünerek bu sefer sızlanmadan evin yolunu tuttu....
***
Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur.
İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.
"Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca katkı sağlar.
Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.
***
"İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri,
En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi.
Aynadaki kişi!
Tek başına neler yapabileceğini keşfet!"
Yahya Hamurcu
***
Çok keyifli ve faydalı bir yazı olmuş…
YanıtlaSilKaleminize sağlık hocam 😊