Bakmak ve Görmek

                          

Bakmak ve Görmek

Yeryüzünde her şeyin ama her şeyin bir ilmi var. İnsanoğlu hangi konuda ilmini yani o konuya ait gerçek bilgisini artıyorsa o konuya bakışı değişiyor. Eskiden sadece baktığı şey artık gördüğü şey oluyor.

Mesela tarihi bir yere gittiğimizde orası hakkında herhangi bir bilgimiz yoksa şöyle bir göz gezdirip bakıp, geçiyoruz. Aklımızda çok da kalmayabiliyor. Ama orayı bilen biri ile gittiğimizde, bize orayı anlatmaya başladığında durum değişiyor. Artık gözümüzün gördüğü her taş veya her yapı bir anlam kazanmaya başlıyor.                                                                                                                                                                                                                                               

                                                                                  


Hiç dikişten kumaştan anlamayan biri bir elbise gördüğünde şöyle bakıp geçerken, bir terzi ona hayran kalabiliyor dikişine, modeline, kesimine.. Neden? Çünkü o konuda detay bilgiye sahip ona sadece gözüyle bakmıyor ilmiyle beraber bakıyor yani görüyor.

Ya da bir  diş hekimi, bir öğrenci sunum yaparken ağız yapısındaki farklılığı görüp, o konu hakkında aileyi yönlendirebiliyor. Herkesin gözüyle görüp fark edemediğini nasıl fark edebiliyor? Çünkü o konu hakkında detay bilgiye sahip. Dişlerin olması gereken pozisyonu, çenelerin birbiriyle olan ilişkisi… Olması gerekenden farklı bir durum varsa bunu hemen görüp, fark edebiliyor.

Yani insanoğlu hangi konuda ilmini artırıyorsa ona artık farklı bir gözle bakmaya başlıyor. Peki ya insanın somut bedenin bir ilmi olduğu gibi aslında insanların mizaçlarının farklı farklı olmasının da bir ilmi yok mudur?

Bu ilmi bilmediğimizde sizce nasıl oluyordur? Tıp fakültesine gitmeyen bir doktor düşünelim. Ona muayene olmaya gider miyiz? Ya da söyledikleri şeylerin ne kadarını yaparız? Bilmeyen birinin o konu hakkındaki fikirlerine güvenebilir miyiz?                                                                                

                                                                                    
                                              

Ya da hiç satranç bilmeyen biriyle satranç oynayabilir miyiz? Hangi taş kaç kare ne tarafa gidebiliyor hiç bilmiyor ve rastgele oynuyor. Bu kişinin kazanma şansı var mıdır?
Evlerimizde çeşit çeşit bitkiler olabiliyor, kimine diyoruz ki o suyu pek sevmez, kimine diyoruz ki gün aşırı sulanması gerek.  Kimine diyoruz ki ışığı sever, kimine diyoruz direk ışığı sevmez. Her birine aslında farklı farklı maumele yapıyoruz. Neden, çünkü hepsi farklı ve ihtiyaçlarının da farklı olduğunun farkındayız. Peki ya insanoğlunun?
“Hepsini ben doğurdum büyüttüm ancak bu kadar farklı olabilirler.”
“Ablamla resmen taban tabana zıt gibiyiz. Tipimiz benzemese kardeş olduğumuza inanmazlar.”
“Beş parmağın beşi de bir mi? Hepimiz farklıyız.”
Farklı oluşumuz aslında hepimizin dilinde. Ama ne kadar bilincimizde? Her insana aynı mı davranıyorum? Yoksa farklılığını deşifre edip ona göre bir yöntemim olabiliyor mu? Yoksa satrancın her taşı piyon, hastaların hepsi ve tedavi yöntemleri hep aynı, bitkilerin hepsinin aynı miktar ışık ve suya mı ihtiyacı var.                                                                                                                                                                                     
                                                                                       

İnsanları değiştirmeye mi çalışıyorum yoksa farklılıkları yönetmeye mi? Piyona “Sen neden atın gittiği gibi gitmiyorsun?” diyor muyum? Ya da bir otçul hayvana “Aa, sen neden et yemiyorsun! Bak et çok faydalı, et yemezsen protein alamazsın.” diyor muyum? Rüzgarın geldiği yönü değiştiremem ama yelkenimi rüzgara göre ayarlayabildiğimde yol alabiliyorum.
Bazen insanlara bakıp “farklı dünyaların insanları” olduğumuzu düşünsek de aslında aynı dünyanın farklı farklı insanlarıyız. Ama farklılılıklarımızın ne kadar farkındayız. Bu konuda ilmimizi, bilgimizi artırmadan “bakmaktan” öte “görmeye” nasıl geçebiliriz ki?
 

                                                                                 ***

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur. 

 İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.

"Kim Kimdir""İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca katkı sağlar.

Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.

***

"İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri,

En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi.

Aynadaki kişi!

Tek başına neler yapabileceğini keşfet!"

Yahya Hamurcu

***













































 




 


















Yorumlar

  1. Kaleminize sağlık. Umulur ki bakıp görebiliriz… ☺️

    YanıtlaSil
  2. Kaleminize sağlık, insan çoğu zaman bakıp geçiyor, görmek başka bir şeymiş... :)

    YanıtlaSil
  3. Mutlu Ökegil4 Mart 2025 00:11

    Sade, samimi ve öz bir yazı olmuş.
    Kaleminize sağlık hocam ☺️🌸

    YanıtlaSil
  4. İnsan tanıma semineri insanların farklılığını anlayabilmek için çok faydalı olmuştu, iyi ki!

    YanıtlaSil
  5. Bizden farklı olan insanlara baktığımızda değil de görebildiğimizde ilişkilerimiz daha iyiye gidecek... Kaleminize sağlık... Çok akıcı ve bilinç açıcı bir yazı olmuş...

    YanıtlaSil
  6. Ne kadar düşünülmüş 🤌🏻

    YanıtlaSil
  7. İnsan farklılıklarını “görebilmek” ve ona göre yelken açmak… Çok güzel anlatmışsınız.Teşekkürler

    YanıtlaSil
  8. İnsanların farklılıklarına takılmak yerine bu farklılıkları yönetebilmeyi öğrensek hayat bizim daha kolay olabilirdi.

    YanıtlaSil
  9. Baktığın zaman değil ama gördüğün zaman hayran kalıyorsun detaya odaklanıyorsun emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  10. Aynı dünyanın farklı insanları olmak... Elinize sağlık çok güzel bir yazı 🌸

    YanıtlaSil
  11. Her şeyin bir ilmi var, insanın da bir ilmi var... Düşündüren bir yazı olmuş, emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  12. İlim ile görmek…

    YanıtlaSil
  13. ne kadar aydınlatıcı bir yazı bravo

    YanıtlaSil
  14. Bakmak mı görmek mi? Görenlerden oluruz İnşallah.

    YanıtlaSil
  15. Göz bakar gören zihindir . Her bakan görmez
    Güzel bir yazı olmuş

    YanıtlaSil
  16. Bizler herseye bakıyoruz ama çoğu zaman çok az şey görüyoruz...:((

    YanıtlaSil
  17. Görebilmek için o konuda ilmimizin artmasına ihtiyaç var... Emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  18. Gülbin Avcı21 Nisan 2025 07:09

    Farkı fark etmek 😊🌸 Emeğinize sağlık🌷

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar