112 Acil Başarı..

                      

112 Acil Başarı..

En yakın arkadaşıyla vedalaşarak ayrıldı. Zihnindeki düşüncelere engel olamıyordu. “Atı alan Üsküdar’ı çoktan geçmiş, biz yola bile çıkamamışız.” diye dökülüverdi iki dudağının arasından. Durduramadığı düşüncelerinin özeti gibiydi adeta…                                                                                                                                                                                                                                                                                         


Arkadaşının ailesi bir karar alıp memleketine geri dönmüştü yıllar önce. Kendi memleketlerine dönüp ellerindeki birikimle bir aile şirketi kurmuşlardı. Tekstil sektöründe aile olarak bir deneyimleri vardı. Bu sektörde bu kez kendi memleketlerine hizmet etmeyi hedef edinmişlerdi. Bölgede birçok insana iş imkanı sağlayacak bir fabrika kurulmuştu şirket bünyesinde. Yıllar içerisinde işleri iyi gitmiş ve bugünlerde ikinci fabrikanın açılışıyla ilgili hazırlıklarını yapıyorlardı. Adım adım büyüyen bir işti bu, her aşamasında emek vardı, birçok kez kayıplar verilmişti. İyi gün, kötü gün derken bugün ikinci fabrikanın açılışı çok yakın bir zamanda olacaktı.

Emre arkadaşını dinlerken şaşkınlığını belli etmek istemedi. En yakın arkadaşı bugün nasıl bir sürecin içerisinde, kendisi nasıl bir sürecin içerisindeydi… Hala işinin hakkı olmayan düşük bir maaşla geçinmeye çalışıyor, kenara para koymak bir yerde dursun ucu ucuna geçiniyordu. İşinde istediği mevkiye de gelememişti yıllarca emek vermiş olmasına rağmen. Hiç umduklarını bulamıyordu ve artık bunun böyle devam edemeyeceğini düşünmeye başladı. Geçmişini düşündükçe daha çok canı sıkılıyordu. “Yürümüş, yürümüş bir arpa boyu yol alamamışım, işimin ilk yıllarında da ucu ucuna geçinmeye çalışıyordum bugün hala böyle. Kenarda hiçbir birikimim yoktu bugün de çok iyi durumda sayılmam. Bu böyle gitmez, gitmemeli…” derin düşüncelerin sonunda kendisine söylediği son söz oldu. Belki de risk almalı o da artık bir iş için atılımda bulunmalıydı. “Sonuçta bunlar şans işi, talihin kime konacağı belli olmaz.” diye mırıldanıyordu.                                                                                                                                                                            

                                                     

Sadece imkanlara sahip olanlar mı bir başarı elde edilebilir?
Yıllardır mobilya sektöründe birçok departmanda çalışmıştı, kendi mobilyasını ürettirip kendisi satabilecek kadar donanımlıydı artık ve hatırı sayılır bir çevreye de sahipti bu sektörde. Kenarda çok birikmişi yoktu, ancak geçinebiliyordu zaten. Böyle giderse ömür boyu birilerinin çalışanı olarak kalabilirdi. Belki tüm hayatını rahat yaşamasını sağlayacak bir risk almaktan başka çaresi olmadığını düşündü. Bir yerlerden borç bulup kendi işini kurmaya karar verdi. Kazanmaya başladıkça borçlarını ödeyebilirdi zaten. Bir yerde bir risk almak zorundaydı, olumsuzlukları düşünerek hareket edemezdi. Net kararını aldıktan sonra bulduğu borçlarla bir sermaye oluşturup kendi firmasını kurmuştu.

Her şey birden bire iyi olabilir mi?
Şirketini kurduğundan bu yana aylar geçmişti. Bir yılı çoktan doldurmuşlardı ama hala beklediği satış oranlarına ulaşamamıştı. Kaliteyi uygun fiyata sunarken müşterilerin tercih etmemesini anlayamıyordu Emre. Reklamlar, tanıtım etkinlikleri, sponsorluklar, hediye çekilişleri… Akla gelebilecek her türlü yolu denemişti… Ancak hala zar zor müşteri buluyor ve kazandığı ancak masraflarına yetiyordu. Borçlarını kısa süre kapatma hayaliyle yola çıkmıştı. Ancak bugün geldiği noktada borçların içinde yüzüyordu deyim yerindeyse. İşlerin nasıl bu aşamaya geldiğini fark etmesi biraz zamanını aldı. Biraz daha böyle devam ederse hiç iç açıcı bir gelecek beklemiyordu kapıda, bunu net görebiliyordu. Daha ne kadar borçlanabilirdi ki? Daha fazla böyle yürüyemeyeceğini anladığında “inatlaşmayı bırakmalıyım.” oldu son cümlesi. Yeni bir sayfa açmaya karar verdi yeniden… Belki de kendisi ticarete çok uygun değildi. Birkaç ay içerisinde elindeki her şeyi çıkarıp kalan borçlarını belli bir düzende ödeyebilmek için bir iş buldu kendisine. İyi bir firmada kendi mesleğinde çalışma hayatına geri döndü. Birkaç yıl içerisinde borçlarını kapatabildi. Sanki hiç bitmeyecek gibiydi. Artık huzurlu uykularına yeniden kavuşmuştu Emre. Ancak zaman zaman düşünmeden edemiyordu neden çok çabalamasına rağmen ilerleyememişti kurduğu işte. Demek ki ticaret herkesin harcı değildi, bunu kabul etmeli diye düşüyordu.
                                                                                                                                                                           
                                                                                




Başarı sadece belli insanların elde edebileceği bir şey mi?
Her insanın farklı farklı hedefleri, hayalleri vardır. Bunlar birçok konuyu kapsayabilir. Bu çalışma hayatıyla ilgili olabileceği gibi kişisel hayata yönelik bir hedef de olabilir. Herkes belirlediği hedefe varamaz ya da varsa bile çoğu kişi vardığı noktada kalamaz.
Bir insanın bir hedefe ulaşabilmesi için ihtiyacı olan şeylerle o hedefte kalmak için ihtiyacı olan şeyler başkadır.
Evet, herkes hedef belirler ama hedefte başarılı olmak için imkanların olması yeterli değildir. Bir de edinilmesi gereken davranış kalıpları vardır. Yeni açılmış çırak bir firmanın yönetimiyle ustalık evresinde olan bir firmanın yönetimi aynı olamaz mesela. Çırak bir firma sahibinin ödemesi gereken bedellerle ustalıkta bir firma sahibinin ödeyeceği bedeller de aynı olamaz. Çoğunlukla sermaye varsa herkes bir iş kurulabilir diye bakılır ancak sermaye bir işin sürekliliği için yeterli değildir. Bir firma sadece sermaye desteğiyle ayakta duramaz, en önemli kurallardan birisi; “Var olan sermayeyi koruyarak ilerlemektir.” Yanlış bilenen doğrulardan bir tanesi ise “Yeni kurulmuş bir firmada birdenbire kazanç olmaz.” Çıraklıkta kazanç yoktur, kayıp vardır ve bunu bilmediği için kazanamadığını düşünen birçok firma, doğal süreç bu olduğu halde pes eder. Gerçek bir büyüme birdenbire olmaz.
Hızlı yükselişlerin, düşüşleri de hızlı ve sert olur.
Bu yüzden bir hamleye nasıl karar verilir, hamle nasıl yapılır, devam eden süreçlerde nerelerden ne gibi problemler doğar ve nasıl tepki vermek gerekir?… Bunlar doğaçlama gelişen problemler olmadığı gibi doğaçlama tepkileri de kabul etmez.
Hayatta hiçbir problem doğaçlama olarak gelişmez…
Ve her problem kendisine uygun tepkiyi almak ister….

                                                                                 ***

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur. 

 İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.

"Kim Kimdir""İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca katkı sağlar.

Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.

***

"İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri,

En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi.

Aynadaki kişi!

Tek başına neler yapabileceğini keşfet!"

Yahya Hamurcu

***









































 




 






















Yorumlar

  1. Ne kadar kıymetli stratejiler verilmiş… çok beğendim çok

    YanıtlaSil
  2. Çok güzel bir yazı olmuş.Emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  3. İnsan acele başarı bekler, peki bu yöntemini bilmeden elde edilebilir mi;)

    YanıtlaSil
  4. Zeynep Büşra24 Ocak 2025 22:56

    Emeğinize sağlık 😊🌻

    YanıtlaSil
  5. İlmek ilmek işlemişsiniz başarının aşamalarını 👏 Emeğinize sağlık 🌻

    YanıtlaSil
  6. Gülbin Avcı26 Ocak 2025 14:08

    Çıraklıkta yaparsın yaparsın ve sonuç alamazsın. Önemli olan verdiğin tepkiler 😊🌸 Emeğinize sağlık🌷

    YanıtlaSil
  7. Strateji dolu insana yol gösteren çok güzel bir yazı kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil
  8. Hayat bize doğruyu öğretmek için ciddi dersler veriyor,önemli olan anlamak …emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  9. Yeni bir hedefe girip pes edenler için güzel 1 yazı...

    YanıtlaSil
  10. Başarı birden gelmez, çıraklığını bilmek gerek. Güzel anlatılmış. Emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  11. Çok güzel stratejiler verilmiş ve akıcı bir yazı olmuş... Kaleminize sağlık...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar