İç Sesim..

                

İç Sesim

‘Bi-bi-bi-bip, bi-bi-bi-bip, bi-bi-bi...’

Sessizlik... Beş dakika sonra:

‘Bi-bi-bi-bip, bi-bi-bi-bip, bi-bi-bi-bip...’

‘Ya ne var bir sus, beş dakika daha sonra kalkıcam işte!’

Bu kaçıncı alarmdı, sayısını artık Ayşe de aklında tutamıyordu. Ama istediği tek bir şey vardı, beş dakika daha... Sadece beş dakika daha uyumak istiyordu. Bu kaçıncı beş dakikaydı onu da bilmiyordu ya gerçi, olsundu, ne önemi var. Yeter ki uyusun. Uyusun ve tüm dertlerini unutsun.

                                                                                                                                                            


Uyku onun için bir ‘çözüm’ olmuştu son zamanlarda. O öyle düşünüyordu en azından. Ama bir kaçıştı aslında. Problemlerini o kadar büyütmüştü ki artık çözme ümidi de kalmamıştı, bir türlü harekete de geçemiyordu o yüzden. Gününün çoğunu uyuyarak geçiriyor, yapması gereken elzem işleri üstün körü yapıp sonrasında hemen telefonu alıyordu eline. Zaten canı sıkkındı biraz sosyal medyada takılmak belki kafasını dağıtırdı, iki komik videoya denk gelirse biraz modu yükselirdi belki. Bu şekilde haftalar birbirini kovaladı. Sadece mecburiyetten işe gidiyor sonra hemen kendini eve atıyor, kalan zamanını uyku-telefon-yemek üçgeninde geçiriyordu. Canı arkadaşlarıyla bile görüşmek istemiyordu.   

Ama artık içine kaçtığı bu alan bile onu rahatlatmaya yetmiyordu. Üç saatlik bir sosyal medya maratonundan kafasını kaldırdığında kendini öncekinden daha da kötü hissediyordu. Beş dakika daha diyip uyuduğu ekstra iki saat ona ekstra hüzün veriyordu. Ne güzel evde uğraşmıyorum diye dışarıdan söylediği yemekler hiç de iyi hissettirmiyordu. Belki de çözüm bu değil diye düşündü. Can sıkıntısını gidermesi için yaptığı her şey canını daha da sıkıyordu. Peki ne yapmalıydı?
                                                                                                                                                                                                                                           

                                                                                 
                                                     

Kendini kuyuda o kadar dipte hissediyordu ki, nasıl çıkacağını da bilemiyordu. Sonra sık sık kullandığı bir cümle aklına geldi. ‘Canım hiç istemiyor..’ Tüm bu olanlar sadece canının istediğini yapmaktan olduysa belki tersini yaptığında da çözüme ulaşabilirdi. Tamam şu an ne yapmak istemiyorum, diye düşündü.

Uzun zamandır canı pazara gitmek istemediği için eve taze sebze meyve almıyordu. Ve bugün semt pazarı vardı. ‘O zaman pazara gidiyorum’ dedi kendi kendine. Tabi hazırlanırken içinden hala ‘Ne gerek var, otur evde, sanki hergün yemek yapıyorsun.’ seslerini duyuyordu ama karar vermişti, kulak asmayacaktı. Pazar yerine varana kadar susmadı sesler: ‘Evet pazara gittin ya çok büyük iş yaptın gerçekten. Şimdi her şeyi mükemmel yapacaksın sanki..’ Bu sesler ‘canım yapmak istemiyor’ diyenle aynı sesken, ve o zaman sanki kendi tarafındaymış gibi gelirken şu an nasıl kendisini bu kadar acımasızca eleştirebiliyordu? Demek ki o zaman da kendi lehine değildi bu ses.                                            
                                                                                          
                                                                                        

Hayatımızda kendimizi toparlamaya çalışırken dışarıdan ve kendimizden engeller gelir. Mesela daha erken uyanmak isteriz bunun bize daha iyi geleceğini düşünerek. Ama yakınlarımızın bize acıyası tutar. ‘Çalışıyorsun zaten dinlenmek hakkın..’, ‘Bu kadar yorma kendini..’ . Ya da o iç sesimiz, belki de en acımasızı o iç sesimiz: ‘Noldu şimdi bir saat erken kalktın ya dünyan mamur mu oldu’, ‘Hala ayakta uyuyorsun, en azından yarım saat daha uyu, uykunu al bari’, ‘Bugün kalktın da yarın da böyle erken kalkabilecek misin bakalım..’

Kendimizle ilgili bizi dünümüze göre daha iyiye götürecek bir adım attığımızda özellikle başlarda bunu çok yaşarız. Bu sağlımız için diyet, spor, uyku düzeni olabilir ya da bir kötü alışkanlığı bırakmak olabilir. İşin başında sesler hiç susmaz. Ama ona rağmen mücadelemiz devam ettiğinde seslerin yavaştan kısıldığını farkederiz. Ve o yapması bize ölüm gibi gelen şeyi artık kolaylıkla yaptığımızı görürüz. Daha önce yapamadığımız ve yapmaya karar verdiğimiz kendimize ve çevremize iyi olacak bir davranışın başında kendimize merhamet etmemiz bu yüzden önemli. Çünkü başı zor olacak. Şimdiye kadar hiç yapmamışım ki nasıl kolay olsun?
Kendimize merhamet ederek ve mücadeleye devam ederek bir bakmışız ki o bize imkansız, çok acılı zor gelen şey, keyifle yaptığımız bir rutine dönüşmüş.


                                                                                 ***

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur. 

 İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.

"Kim Kimdir""İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca katkı sağlar.

Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.

***

"İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri,

En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi.

Aynadaki kişi!

Tek başına neler yapabileceğini keşfet!"

Yahya Hamurcu

***





























 




 




























Yorumlar

  1. Hareketi durmamak o kadar kilit bir nokta ki, istemediğini yapabilmek bu kilidin dişi gibi.

    YanıtlaSil
  2. Nefsimi gördüm sanki... Gerçekten nefsten konuşan bu kişi:) kim

    YanıtlaSil
  3. O kadar gerçek şahitli bir yazı ki... İçimizde bizim aleyhimize konuşan sesi susturabilmek, azı küçümsemeden haraketi başlatabilmek nasip olsun... Emeğinize kaleminize sağlık 💞

    YanıtlaSil
  4. Biraz abartmıyor musun acaba’lar geldi aklıma okurken…kendimize fayda vererek merhametli olmak dileğiyle.

    YanıtlaSil
  5. Egomuzun zıttına davranabilmek be büyük konfor, bizi doğruya ulaştırıyor başı acılı olsa da… Kaleminize sağlık🌱

    YanıtlaSil
  6. İnsan ne yaşıyorsa kendi kendine yapıyor.. emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  7. Ne kadar samimi bir yazı olmuş, kaleminize sağlık :)

    YanıtlaSil
  8. Emeğinize sağlık.Güzel bir yazı olmuş. İnsanoğlu neyi ertelese büyür, ne zaman azı küçümsese golü yer.

    YanıtlaSil
  9. Sık kullandığı bir cümle aklına geldi. ‘Canım hiç istemiyor..’ Tüm bu olanlar sadece canının istediğini yapmaktan olduysa belki tersini yaptığında da çözüme ulaşabilirdi. Çözüm hakikaten zıttında gizli.. elinize emeğinize sağlık :)

    YanıtlaSil
  10. İnsan isteklerini dinleyerek değil, zıttında davranarak güçlenebilir ancak. Sonrasında, başta dünyanın en zor işi gibi gelen şeyler bir bakmışız ki rutinimiz olmuş 🫠🥰
    Kaleminize sağlık hocam…

    YanıtlaSil
  11. Ah hayat ne ilginç... Tam yeterli değilim hissiyatındayken yazınızın sonunda mücadeleye devam et bölümünü okudum. Hiçbir şey tesadüf değil ... Elinize sağlık

    YanıtlaSil
  12. İnsanı toplamda faydaya götürecek süreçlerin başında da acıyla birlikte veriliyor :) Bu acıyı yaşayıp fatdaya yönelik harekette tutarlı olduğundaysa insanın dönüşümüne kendisi bile şaşırıyor😊🌸 Emeğinize sağlık🌷

    YanıtlaSil
  13. Ne kadar da hayattan bir yazı… zaman zaman her insanın içine düştüğü ve çıkmanın zor olduğunu zannettiği bir durum. Oysa ki her şey ilk adım ile düzeliyor 🦋

    YanıtlaSil
  14. Duygularımıza tercüman oldunuz😊
    Tesekkurler

    YanıtlaSil
  15. Dışardaki sesi bir şekilde sustururuz ama içimideki ses…
    Emeğinize sağlık:)

    YanıtlaSil
  16. Ne kadar da herkesin yaşadığı bir konuya değinilmiş.
    Kaleminize sağlık..🌷

    YanıtlaSil
  17. Başta lehime gibi gözüken aynı iç sesin sonra acımasız eleştirilerini duymak… Hayırda bir süreci başlatana kadar seni döndürmeye çalışan, sonrasında da yaptığını yetersiz gösterip ümitsizliğe doğru sürüklemeye çalışan… Ve mesele o sesi susturmak ve eğitebilmek hatta☺️
    Elinize sağlık…

    YanıtlaSil
  18. Bir dk ben mi yazdım diye düşündüm? Birisi beni anlatıyordu... :) İnsan iyi bir adıma niyet ettiğinde hiç susmuyor o sesler. Çok güzel anlatmışsınız. Kaleminize sağlık... :)

    YanıtlaSil
  19. İç seslerimizi yönetmek ne kadar da önemli:) kaleminize sağlık😍

    YanıtlaSil
  20. Senin yükselişin seni zorlayan yerlerde gizli…
    Emeğinize sağlık:)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar