Süt Hakkı

          

Süt Hakkı 

Güneşli günlerin son demlerini yaşayan bir Ankara sabahından merhaba...

Mevsimin kışa dönmesine az kala sıcaklıklar hâlâ mevsim normallerinin üzerinde seyrediyordu.

Böyle bir havada mahallenin sütçüsü Rıfat Abi korna sesiyle Ayten Teyze’nin sitesine giriş yapmıştı.

Ayten Teyze, sütçüden süt alıp yoğurdunu kendi yapmayı tercih edenlerden biriydi.

“Hazır yoğurtların tadından hiçbir şey anlamıyorum.  Kireç mi yiyorum yoğurt mu belli değil.” der, bu nedenle tanıdığı, bildiği mahallenin sütçüsü Rıfat Abi’den süt alıp kendisi yoğurt mayalamayı tercih ederdi.                                                                             

                                                                            


Sütçüler de gelen talepler doğrultusunda değişen döneme uyum sağlamış, sütü alınacak miktara uygun poşetlerle vermeye başlamışlardı.  

Ayten Teyze, koşa koşa Rıfat Abi’nin yanında almıştı soluğu.

“Geçen gün çok bekledik gelmedin, Rıfat, hayırdır?” diye sordu.

“Bizim sarı kızın sütü azdı ondan gelemedim” demişti Rıfat Abi.

“Sen de haklısın Rıfat, süt kolay mı elde ediliyor.” deyip aldığı sütle evinin yolunu tutmuştu.

Ayten Teyze’nin kızı Zeynep o gün ilk defa annesinin sütü poşetten tencereye aktarırken, poşeti suyla çalkalayıp tencereye döktüğünü farketmişti. Sütçülerin süte su katmalarına alışıktı ama annesinin yaptığına şaşırmıştı Zeynep.

Ayten Teyze’ye göre su dediğin kaynatılınca uçar giderdi ama o inekten gelen sütün bir damlasının bile üzerimizde hakkı olduğunu, bu nedenle israf edilmemesi gerektiğini düşünürdü.


                                                                                       
                                                     

Her şeyi hunharca israf ettiğimiz bir dönemde ne kadar ince bir detay diye düşünmüştü Zeynep.
Neleri neleri israf ediyoruz diye geldi aklına:
  • Çöpe giden yemekleri, sebzeleri, meyveleri, ekmeği düşündü önce...
  • Musluktan akan suyu, açık bırakılan ışığı...
  • Can sıkıntısından değiştirilen mobilyaları...
  • Boş konuşmalar ya da dedikodularla israf edilen kelimeleri...
  • Günlük diziler ya da programlarla kendimizden veya sevdiklerimizden çaldığımız zamanı...
Ve nelerin nelerin üzerimizde hakkı var diye düşündü:
  • Bu bedenin, sevdiklerimin, tanıdığım tanımadığım insanların...
  • O yiyeceklere, suya ulaşamayanların...Daha nicelerin...

 
Üzerimizde ne çok şeyin hakkı vardı aslında.
Bir bilebilseydi insan kendisinden, bereketinden, daha neleri neleri götürdüğünü, o hakkı daha ölçülü, kıvamında kullanmaz mıydı?
Yarın o suyu, yiyeceği bulamayacağını bilseydi...
Çocuğu, sevdikleri ile ilgilenmesi gereken zamanı çarçur ettiğini, kaybedişe doğru gidildiğini bilseydi mesela...
Ya da ihtiyaç sahiplerine veriyorum zaten diye kendini ikna ederek can sıkıntısından değiştirdiği mobilyaların, kıyafetlerin, eşyaların bereketinden götürdüğünü bilseydi insan yine de israf eder miydi?
Birazcık daha iyi için neleri kaybedeceğimizi biliyor muyuz peki?
O imkanlar hâlâ elimizdeyken kıvamında kullanıp onun hakkını verebilmek dileğiyle...
 

                                                                                 ***

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur. 

 İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.

"Kim Kimdir""İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca katkı sağlar.

Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.

***

"İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri,

En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi.

Aynadaki kişi!

Tek başına neler yapabileceğini keşfet!"

Yahya Hamurcu

***



















 




 

























Yorumlar

  1. Kıvamı bozduğumuzda kim bilir neler bozuluyordur?

    YanıtlaSil
  2. Tüketimlerimizde kıvamı bulabiliriz umarım, emeklerinize sağlık… 🌱

    YanıtlaSil
  3. Kıvamdan nerelere giden neleri öğreten bir yazı. İlminize bereket. Kaleminize kuvvet…

    YanıtlaSil
  4. Emeğinize sağlık🌸 Bir yemek yaparken de, bir ilişki yaşarken de, bir şey tüketirken de ve daha nice yerlerde dediğiniz gibi kıvamında yapanlarda olabilmek🌷

    YanıtlaSil
  5. Nenelerimiz dedelerimiz tam bir israf savardı, günümüzde ne kadar da normal :(, o yüzden de bereketi yok, kaleminize sağlık 🌸

    YanıtlaSil
  6. "O imkanlar hâlâ elimizdeyken kıvamında kullanıp onun hakkını verebilmek dileğiyle..." İNŞAALLAH yapabilenlerden oluruz...

    YanıtlaSil
  7. Bize verilen her nimetin hakkını verebilenlerden olabilmek dileğiyle emeğinize sağlık bir gerçeği ne güzel anlatmissiniz...

    YanıtlaSil
  8. Bir lokmanın bir kuş ve karınca için anlamı var demek ki her adımımız bir bilinç istiyor, elinize sağlık

    YanıtlaSil
  9. Herşeyin israfına öyle alıştık ki ,en acısında zaman en değerli sermayemiz ,emeğinize sağlık,

    YanıtlaSil
  10. Annemiz için süt hakkını biliyorduk ama bu açıdan "Süt hakkı" nı bilmiyorduk. Kaleminize sağlık başka açıdan bakmamızı sağladığınız için...

    YanıtlaSil
  11. İnsan miktarı az olduğu zaman değil verenden ötürü her zaman sahip olduklarının kıymetini bilebilse..

    YanıtlaSil
  12. Kaleminize sağlık.. çok önemli bir konuya değinmişsiniz.. Hakkını verip israf etmeyenlerden olmak dileği ile..

    YanıtlaSil
  13. Ah o ölçüyü tutmak! Her şeyde ne kadar da önemli.

    YanıtlaSil
  14. hayatımızın her alanında yaptığımız aşırılıklarımızı farkına varıp yönümüzü kıvama dönebiliriz umarım...

    YanıtlaSil
  15. Kıtılığımız , bollukta verdiğimiz tepki ile dizayn olur.

    YanıtlaSil
  16. Eskiler israfın ne demek olduğunu çok iyi biliyordu, ellerindekinin kıymetini biliyordu. Ne yazık ki günümüzde çok bolluk içinde elimizdekinin kıymetini anlayamıyoruz, kıvamında tüketemiyoruz. Kaleminize sağlık.. İsraf noktalarımızı azaltmak ümidiyle...

    YanıtlaSil
  17. İmkanlarımız ne kadar azsa becerimiz o kadar yüksek olur.
    Emeğinize sağlık:)

    YanıtlaSil
  18. Emeğinize kaleminize sağlık, çok düşündürücü bir yazı...

    YanıtlaSil
  19. Tüketim çılgınlığını, eskileri ihtiyaç sahiplerine veriyorum ama diye örtmeye çalışan ah bizleer ...

    YanıtlaSil
  20. Bedelsiz kazançla beraber israf ne kadar da arttı:( emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  21. Ne kadar detay bir konuya değinmişsiniz düşüncenize sağlık...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar