İmkân mı beceri mi?

              

İmkân mı beceri mi?

Ormanda yürürken derin bir nefes aldı Aylin. Yürümek ona iyi gelmişti. Ağaçların arasından kendine yol bulan güneşe doğru elini uzattı, tutmak ister gibiydi. Sonrasında güneşin elinde oluşturduğu aydınlığa dalıp gitti. İçinin de böyle aydınlanmasını diledi Aylin. Aslında kendisini mutlu edebilen bir insandı Aylin ama nedense son zamanlarda bunu başaramıyordu.

Bu hayatta hiçbir şey bir anda olamayacağı gibi Aylin de bu duruma bir anda gelmemişti.

Aylin, mesleğini seven idealist bir coğrafya öğretmeniydi. Mesleğindeki azmi ve çalışkanlığı, okul müdürünün de dikkatini çekiyordu. Bu nedenle ne zaman okulla ilgili bir proje çalışması olsa Müdür bey’in aklına ilk olarak Aylin Öğretmen geliyordu. Aylin öğretmenin, ders programı yoğun olsa da, konu öğrenciler olunca, Müdür Bey’e cevabı “Elimden geleni yapmaya çalışırım.” oluyordu. 

                                                                       

Öğrenciler de Aylin öğretmeni çok seviyordu. Bunun sebebi Aylin öğretmenin dersleri günlük hayat ile birleştirerek, okulu tam bir hayat okuluna çevirmesiydi.

Gel gelelim, Aylin öğretmenin namı yayılmış, kısa bir süre önce de bir proje okulundan ona teklif gelmişti. Bu onun hayalini kurduğu bir teklifti. Şu anki okulunda imkanlar kısıtlıydı, proje okulu ise Aylin Öğretmen için kendisini ve öğrencileri daha ileriye taşıyacak imkânlara sahip bir okuldu.

Buradaki öğrencilerini bırakacak olmanın bir burukluğu vardı içinde ama proje okulu ile ilgili isteği ağır basıyordu. Bu nedenle de heyecanla bu müjdeli haberi Müdür Bey’le paylaşmıştı Aylin öğretmen. Paylaşmıştı paylaşmasına ama karşılığında hiç beklemediği bir cevap almıştı.

“En iyi öğretmenlerinden birisin bu nedenle gitmene izin vermem mümkün değil.” demişti Müdür bey.

Bu sözler, Aylin öğretmenin beyninin içinde yankılanıyordu.

“İzin vermem mümkün değil...”

Nasıl ya?

Nasıl olabilir?

Bu bir şaka olmalı...

                                                                                                                                                                

                                                     

Kabul etmekte zorlanıyordu Aylin öğretmen, bu nedenle de çok öfkeliydi. Müdür Bey’le bu konuda tartışmış ama sonuç değişmemişti.
Bu kadar çalışmasının, fedakârlıklarının karşılığında, bunu haketmediğini düşünüyor, problemin kaynağını Müdür Bey olarak görüyordu.
Müdür Bey’le aralarında ciddi bir problem olmamıştı bu zamana kadar. Ama bugün başkaydı artık Müdür Bey’i görmek zorunda olmak, mutsuzluk kaynağıydı Aylin Öğretmen için. Onu her gördüğünde suratını asıp görmezden geliyor, ufak bir pürüzde daha önce vermediği büyük tepkiler veriyordu. Aslında bu durum Aylin çözüm olmadığı gibi onu daha da mutsuz, agresif biri haline dönüştürüyordu. Bu durum öğrencilerine de yansıyordu. İçinde mesleğiyle ilgili şevk kalmamıştı.

Ne ara her şey bu kadar değişti. diye düşündü Aylin, kitaplıkta duran kitaplara dalgın dalgın bakarken... Onun için şu aralar tek keyif veren şey kitap okumaktı. İyi geleceğini düşünerek kitap okumaya karar verdi. Kitaplara bakarken gözüne bir kitap ilişti Aylinin.
Kitabın kapağında “İmkânı artırmak mı, beceriyi artırmak mı?” yazıyordu.
Tam olarak ne kastettiğini anlayamamıştı, bu nedenle kitabın ilk sayfasına şöyle bir göz gezdirdi.
Daha iyi imkâna sahip olmak, bir insanın mutlu ve başarılı olmasının, “olmazsa olmaz” bir şartı mıdır? diye başlıyordu kitap.
Sonrasında da başka bir soruyla devam ediyordu.
Ya da kısıtlı imkânlara rağmen mutlu ve başarılı olan insan yok muydu bu hayatta?
Ya da birçok imkâna sahip olduğu halde mutsuz ve başarısız olan yok muydu?
Vardı elbette... diye devam ediyordu kitap. Bu cümleler dikkatini çekmişti Aylin öğretmenin, bu nedenle dikkatle okumaya devam etti. Kitap şöyle devam ediyordu.
Aslında zorlu yerleri imkânlarla değil, imkânsızlığa dayanıklılıkla geçebileceğini bilmez insan.  
İmkânlara sahip olmaktan daha önemlisi, var olan imkânları kullanabilme becerisidir .
  • Ailesinin maddi durumu iyi olmayan öğrencinin zorlu şartlara rağmen mücadelesi gibi...
  • Ya da eşi vefat eden bir kadının, çocuklarını o mücadeleyle yetiştirebilmesi gibi...
  •  Ya da ülkesindeki savaşa rağmen çabalayan bir anne, baba ve evlat gibi.. 
Peki biz sahip olduğumuz imkânları hangi verimlilikte kullanabiliyoruz?
Aylin Öğretmen bu sözlerle düşüncelere dalıp gitti.
                                                                                  
                                                                                          


Şu an elinde olan imkânları düşündü. Aslında birçok şeye sahip olduğunu farketti Aylin Öğretmen e yapabileceklerini...
Okula,  öğretmen arkadaşlarına ve öğrencilere katkı sağlayabileceğini yani bulunduğu ortamda da çok şey yapabileceğini farketti.
Bu imkânlarla yapabileceği çok şey olduğunu farketti ve harekete geçti. Bu sayede okulu, meslektaşları, öğrencileri onunla birlikte büyük bir dönüşüme girdi Aylin. Artık sadece Aylin öğretmenin değil, onunla birlikte tüm okulun yüzü gülüyordu.

Peki bizler elimizdeki imkânlarla neler yapabileceğimizi düşünmeye zaman ayırabildik mi?
  • Evimizi nasıl güzelleştirebileceğimizi mesela...
  • Ya da eşimizin, çocuğumuzun gerçekte neye ihtiyacı olduğu ve ne yapabileceğimiz konusunda...
  • Çocuğumuzun ödevlerini yapmak ya da yapmasını istemek  yerine, onun nasıl yapabileceği ve yaparken nasıl sevdirebileceğimiz konusunda...
  • Komşumuzla ya da çevremizdekilerle neler katabileceğimiz konusunda...
  • Ya da iş ya da ticarette ya da ilişkilerimizde...
  • Ya da neyi, nasıl yapacağımı bilmediğim meselelerde nasıl öğrenebilirim konusunda, zaman denen imkânı daha fazla tüketmeden harekete geçebildik mi?
Yoksa harekete geçebilmek için elinize geçecek parayı,  daha uygun bir zamanı ya da işlerinizin yoluna girmesini bekleyenlerden misiniz?

Elimizdeki imkânlarla harekete geçip dünümüze göre daha mutlu, daha güçlü ve daha başarılı olabilmek dileğiyle...

                                                                                 ***

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur. 

 İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.

"Kim Kimdir""İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca katkı sağlar.

Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.

***

"İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri,

En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi.

Aynadaki kişi!

Tek başına neler yapabileceğini keşfet!"

Yahya Hamurcu

***

























 




 




























Yorumlar

  1. Yaptığı işi severek yapmak, öğrettiği şeyi sevdirebilmek ne kadar kıymetli bu hayatta. Doğruyu güzel yapmak hayatın tüm kapılarını açan tatlış küçük bir anahtarcıkmış meğerse ☺️
    Kaleminize sağlık hocam 🌸

    YanıtlaSil
  2. Elimizdeki imkanlarla ortaya ne koyduğumuzun önemini ne güzel anlatmışsınız😊 Emeğinize sağlık🌸

    YanıtlaSil
  3. İnsanda harekete gecme isteği uyandıran enfes bir yazı olmuş emeğinize sağlık...

    YanıtlaSil
  4. Beceri yoksa imkanımızın hiçbir önemi yoktur…
    Kaleminize sağlık 🌼

    YanıtlaSil
  5. Çok güzel kaleme alınmış bir yazı olmuş. Elinize sağlık

    YanıtlaSil
  6. Emeğinize sağlık,farkında olmadan ne imkanlar gelip geçiyor kullanamıyoruz,

    YanıtlaSil
  7. “Aslında zorlu yerleri imkânlarla değil, imkânsızlığa dayanıklılıkla geçebileceğini bilmez insan.
    İmkânlara sahip olmaktan daha önemlisi, var olan imkânları kullanabilme becerisidir”. Çok değerli cümleler. Kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  8. İmkanlari artırmak mutlu ve başarılı kılar diye diye her alanda imkanları artırdık. Ama görduk ki imkanları artırmak değil basarili kılıyor tam tersi insanı marifetsizlestiren bir surece sokuyor. Öyleyse imkansızliklar içersinde mutlu ve daha başarılı olan yok mu? Kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  9. Çok güzel bir yazı olmuş, insanı imkanları üzerine düşündüren, motive eden... Kaleminize saglik ;)

    YanıtlaSil
  10. Gerçekten önemli olam neye rağmen ne yapmaya çalıştığımız…

    YanıtlaSil
  11. Elimizdeki imkanlar hala varken harekete geçip fayda verip görebilmek dileğiyle 👏

    YanıtlaSil
  12. Imkansızlıklara rağmen mücadelesi varsa, o zaman güçleniyor insan.. Gerçekten öyle..

    YanıtlaSil
  13. İnsan daha fazla imkanı olunca daha mutlu, huzurlu olacağını sanıyor halbuki ne büyük yanılgı... Soğuk kış günü ikram edilen sıcak çay gibi geldi elinize sağlık 😊

    YanıtlaSil
  14. İnsan da hep imkanlarını arttırarak beceri sağlayacağı yanılgısına düşüyor. Tam tersi imkanlar kısıtlanınca nasıl da becerisini arttırma çabasına girişiyor... Kaleminize sağlık :)

    YanıtlaSil
  15. Çok özenle hazırlanmış bir yazı olmuş. Emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  16. İmkanları kullanma becerisine sahip olmak dileğiyle... Kaleminize sağlık🌷

    YanıtlaSil
  17. İnsan elindeki imkânlarla bir adım yol alamayabilir. Önemli olan elindeki malzemelerle hangi yemeği ortaya çıkarabiliyorsun?
    Kaleminize sağlık, güzel bir konuya değinmişsiniz...

    YanıtlaSil
  18. Elimizdeki imkanları kullanmak yerine sürekli arttırmaya çalışmışız bunca zaman... Var olanı değerlendirebilmek marifetmiş. Emeğinize kaleminize sağlık 🌸

    YanıtlaSil
  19. Birşeyi anlamakta zorlandım:
    Aylin öğretmen tavırlı davranmasıydı nasıl davranması gerekiyordu?
    - hiç birşey olmamış gibi müdürle ilişkisine devam etmesi mı doğru?
    Ya da
    -üzgün olduğunu net bir şekilde ifade edip biraz kendini çekmesi mı? Ve işlerine yine aynı tempoda devam etmesi mi?

    YanıtlaSil
  20. Birşeyi anlamakta zorlandım:
    Aylin öğretmen tavırlı davranmasıydı nasıl davranması gerekiyordu?
    - hiç birşey olmamış gibi müdürle ilişkisine devam etmesi mı doğru?
    Ya da
    -üzgün olduğunu net bir şekilde ifade edip biraz kendini çekmesi mı? Ve işlerine yine aynı tempoda devam etmesi mi?

    YanıtlaSil
  21. İlk söylenilenler ilk söylenildiğinde anlaşılsaydı keşke :(

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar