“Temiz” Bir Sayfa

Oturduğu hamağın ağaca sımsıkı bağlanmış iplerini izliyordu. Oldukça kalın ve güçlü iplerdi. Birbiri üzerine dolanmış ve onca yıldır kullanılmasına rağmen hala sapasağlamdı. Yine bir yaz günü okullar kapanmış ve köye gelmişlerdi. Her yıl aynısı olurdu... Okullar kapanır, babası on gün izin alır, onları köye bırakır, yaz sonu da 5 günlük iznini kullanıp gelir onları evlerine geri götürürdü. Öyle günleri geçmişti ki bu bahçede… Şu hamağın iplerinden çıkan gıcırtı bile bir sürü anısını canlandırıyordu Sefa’nın…

Bir kardeşinin olacağını, hangi liseyi kazandığını bu bahçede öğrenmişti mesela…

Hatırlayınca derin bir nefes çekti içine… Muhtemelen üniversite sınavı sonucunu da bu bahçede öğrenecekti… Bir yandan yüzüne hafif hafif vuran rüzgarla ferahlamaya çalışıyor, bir yandan da sınav sonuçları açıklanınca muhtemel yaşanacakları düşünüyordu. Geçen yıl ilk denemesiydi ve okulla beraber çok iyi çalışamayacağını,  dokuzuncu sınıfın pandemide ekran başında geçtiğini ve bu yüzden çok verim alamadığını söyleyerek mezuna kalmaya annesini ikna etmişti… Ama bu yıl çok da bahanesi kalmamıştı. İkinci defa girmişti ve muhtemelen sonuç çok da farklı gelmeyecekti. Düşündükçe içi daralıyor, daraldıkça rüzgar daha da ferahlatsın diye hamağı hızlandırıyordu… Ancak esen rüzgar pek de içini ferahlatamıyordu.

Mezuna bırakınca rahat rahat çalışacağını düşünmüştü ama düşündüğü gibi olmamıştı. Denemelerde inanılmaz kaygılanıyor karnına ağrılar giriyor ve bir şekilde sınavı kötü geçiyordu. Tüm sene ne yapsa sınav kaygısından kurtulamamıştı…

• Zindelik veren vitaminler…
• Rehberlik hocasıyla yapılan haftalık görüşmeler…
•  İnternetten dinlediği motivasyon konuşmaları …
• Hatta ananesinin memleketten yolladığı okunmuş pirinçler...

Kaygısı bir türlü geçmiyordu. Eve hocalar geliyor, onlar anlatınca anlıyor gibi hissediyor, ama kurs denemelerinde kaygısı tavan yapıyordu. Dershanede onca denemeye girmiş olmasına rağmen istediği bölümün puanını yakalayamamış hatta o puana yaklaşamamıştı bile. Mezuna kalmış olmasından dolayı ailesinin de beklentisi yükselmişti haklı olarak ama realite pek öyle değildi. Süre azaldıkça kaygısı daha da artmış ve esas sınavda da durum farklı olmamıştı.

Bu yıl da kazanamayınca akrabalarına, ailesine, hocalarına ne diyecekti?

Kara kara düşünürken eline telefonunu alıp yazışmalarını karıştırmaya başladı. Gözüne rehberlik hocasıyla yazışmaları takıldı… Bir görsel göndermişti hocası tam da geçen yıl bu zamanlar…

• “Bir an önce başlayın ki telaşla bitirmek zorunda kalmadığınız bir süreç olsun. Çünkü telaş, insanın kaygısını arttırır…”
• “Mutlaka ulaşılabilir bir hedefiniz olsun, insanın hedefi olmadan yapıp ettikleri bir duvar oluşturmaz.”
• “Çalışmada süreklilik önemli, emeklerinizdeki süreklilik bir tazyik oluşturur.”
• “Başkalarının sonuçlarıyla değil kendi çalışmanızla ilgilenin. Başkasının sonuçlarına bakmak hem sizi gergin yapar hem de hedeflerinize konsantre olmanıza engel olur. Kıyasınız daima kendi dününüz olsun”

Sefa görseldeki yazıyı okudukça içi daha da daralıyordu çünkü bütün dönem rehberlik hocası ona ne tavsiye etmişse tam zıddını yapmıştı.

• Hocası erteleme demiş; o, “Ben nasılsa mezunum vaktim çok…” demişti…
• Hocası ulaşılabilir hedefleriniz olsun demiş; Sefa gaza gelip ulaşamayacağı soru sayıları hedefleyip sonrasında vazgeçmişti...
• Hocası sürekliliği tavsiye etmiş; Sefa’nın üç gün çalışıp dört gün kitap yüzü açmadığı dönemler olmuştu…
• Hocası başkalarının sonuçlarıyla ilgilenme kendi dününe bak demişti; Sefa hep kuzeninin sınav sonuçlarıyla ilgilenmiş, onun başarısından daha çok gerilmişti…

Sefa’nın bu fark ettikleriyle canı bir kere daha yanmıştı… Yaptıklarının ve yapmadıklarının bedelini bir şekilde ödeyecekti. Başarıya ulaşması için  geçen dönem ne yapmışsa şimdi tam zıddını yapma vaktiydi. Bu yüzden “temiz” bir sayfa açmaya ihtiyacı vardı. Yeni döneme yeni niyetlerle yeni bedellerle başlamaya karar verdi.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki;

“İnsanın kaygısı, ödemesi gereken bedelleri zamanında ödemeyip istediği sonuçtan uzak kaldığında artar.”

Doğru zamanda sebeplerinin yeterliliğiyle ilgili kaygılanmayanlar, yanlış zamanda ve sonuçlar için kaygılanırlar. Doğru yere yerleşmemiş bir kaygı da insanın aleyhinedir, kişiyi panik ve gergin yapar.

Kaygıyı doğru yere yerleştirip, lehine çevirenlerden olabilmek dileğiyle…

                                                                                   ***

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur. 

 İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.

"Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca katkı sağlar.

Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.

***

"İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri,

En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi.

Aynadaki kişi!

Tek başına neler yapabileceğini keşfet!"

Yahya Hamurcu

***