Bu Rol Hangi Sahnenin
Bu Rol Hangi Sahnenin?
Kabarık kıvırcık saçlarını sağa sola
savururken, altında çiçekli pijamasıyla evin salonunda bağırarak şarkı
söylüyordu. Halini dışarıdan gören ne derdi bilinmez ama o kendini şu anda
assolist sanıyordu… Kulağında kulaklık, elinde karaoke mikrofonu, kendini
koca bir konser salonunda hayal ediyordu…Şarkının nakaratını gözleri kapatmış
bir şekilde söylerken, hayalinde konser alanında kendisini dinlemeye gelenlere
bakıyordu… İyice moda girmişti ki… Çalan kapının sesiyle irkildi...
Sahnesini bölen babasıydı...
İşten gelmiş ve bir süre de kapıda
bekleyip Ayşe’yi dinlemişti...
‘’Hayırdır kızım, salonu sahne, koltukları
da seyirci yapıp kendine rol olarak şarkıcılığı mı seçtin?’’
‘’Baba ya!! Dalga geçme.... Ne var yani bizim de bir sahnemiz olmasın mı? Biz de kendi çapımızda bir sahne almayalım mı? Hem bence ben sahne tozu yutmuşum. Her ne kadar sahnem bizim evin salonu olsa da sahneye yakışıyorum” dedi Ayşe...
‘’Aslında belki de her an sahnede ve o
sahnenin yıldızısındır yavrum, ne dersin...?"dedi babası o yumuşak
sesiyle...
Ayşe'nin bakışlarına merak yerleşmişti,
babası ne demek istiyordu...
Ve devam etti babası...
‘’Senin sahnen işte; salon, okulun, odan,
kütüphane… Her birinde bir sunum yapmıyor musun? Birinde evin kızı rolünde
şarkı söyleyip yemek yapıyor, diğerinde öğrenci rolünde ders dinliyor,
diğerinde arkadaş rolünde dert dinliyorsun…Her an bir sahnede bir rolün
gereğini yerine getirmeye çalışıyorsun...Herkes kendi sahnesinde kendi
rolünü sergiler yavrum… Önemli olan ise o rollerin hakkını vermektir.”
Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki; “Yeryüzü
insanın dünyaya geldiği anda adım attığı bir sahnedir ve insan daima bir sunum
yapar.”
İnsan sahne ya da sunum kelimelerini duyunca spot ışıkları kendisine çevrilmiş, karşısında kırmızı koltuklarda oturan dinleyicileri düşünür. Oysa Ayşe’nin babasının da dediği gibi insanın olduğu her yerde bir sahne vardır. Her sahnenin getirdiği roller, o rollerin de getirdiği bazı ihtiyaçlar vardır. O ihtiyaçları ne kadar karşıladığımız sunumumuzun kalitesini ortaya koyar. Bazen farkında olmasak da o sahnenin rollerini, baş rollerini, figüranlarını karıştırırız. İşte bu karışıklığı ortadan kaldıran şey sahnelerimizdeki ihtiyacı kalibre edip o rolü üstlenmektir.
- İş yerinde kıdemli bir yöneticiyken evde ebeveyn olabildiğimizde…
- Okulda öğretmenken kendi anne babamıza evlat olup onlardan bir şey öğrenebildiğimizde…
- Memleketimize gittiğimizde mahallenin kızı olabiliyorken iş yerimize gidince müdür olabildiğimizde…
- Okulda yetişen bir öğrenciyken eve geldiğimizde küçük kardeşini yetiştiren bir abi/abla olabildiğimizde…
- Kendi alanımızda ustayken yeni öğrendiğimiz bir işte çırak olabildiğimizde...
Başka sahnelerde başka rolleriniz hakkını
vermeye çalıştıkça ilişkilerimiz daha konforlu hale gelmeye başlar. Çünkü
hayatımızın her alanında aynı rolle oynamaya çalışırsak ilişkilerimizin dengesi
bozulur. Çünkü insan tek rolle tüm hayatını devam ettirdikçe o rolde
aşırılaşmaya başlar. Gittiği yerin insanı olamaz hale gelir.
- Tıpkı iş yerinde yönetici olan bir babanın evde de yönetici gibi davranması gibi. Oysa o evladın bir yöneticiden ziyade babaya ihtiyacı vardır...
- Ya da bir öğretmenin anne babasına da sürekli bir şeyler öğretme çabasında olması gibi. Oysa o anne babanın da ihtiyacı bir öğretmenden ziyade evlattır...
Dolayısıyla sahnelerimizin her birinin
farklı ihtiyaçları vardır. İnsan bulunduğu sahneye göre ihtiyaç karşılamaya
başladıkça o sahnenin de hakkını vermeye başlar. Hakkını vermeye çalıştığımız,
iyi performans sergilemek için çabaladığımız sahnelerin toplamı ise iyi
performans sergilenmiş bir ömrün göstergesidir…
Faydalı ve güzel sunumlar yaptığımız
sahnelerimizin olması dileğiyle…
***
Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur.
"Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca katkı sağlar.
Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.
***
"İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri,
En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi.
Aynadaki kişi!
Tek başına neler yapabileceğini keşfet!"
Yahya Hamurcu
***
Emeğinize sağlık... Ne güzel söylediniz... faydalı ve güzel sunumlar yapabildiğimiz sahnelerimizin olması dileğiyle🌼
YanıtlaSilHayat sahnesinde her an rolumüz olduğunu hatirlatan ne güzel bi yazı, ellerinize sağlık;)
YanıtlaSilRollerimizin hakkını verebilmek dileğiyle...
YanıtlaSilİnsan tek rolle her yerde olmaya çalışınca ne kadar zorlanıyor 🥲 oysa bazı yerlerde evlat bazı yerlerde eş olabilmeliyiz 🤗
YanıtlaSilUmarım.. sahnemizdeki sunumlar faydalı olur...guzel olur...
YanıtlaSilEmeklerinize sağlık🌺
YanıtlaSilİnşALLAH hepimiz sahnelerimizdeki rollerin hakkını verebiliriz…
Doğru yerde, Doğru sahnelerimizin hakkını vermek dileğiyle.. Ellerinize emeğinize sağlık..
YanıtlaSilKendi sahnemizin hakkını verebilenlerden oluruz umarım
YanıtlaSilGüzel yazıydı, ellerinize sağlık
YanıtlaSilSahneleri karıştırdığımı fark ettim:)
YanıtlaSilSahneler karışınca, seni sevseler bile içten içe gıcık oluyorlar. Sebebini anlayamadığım zamanlarda, herhangi bir konuda alakasız yere saldırıları oluyordu sevdiklerimin bile. Sonradan fark ettim, onlara öğretme çabalarından dolayı canları yandığı için onun acısını çıkarıyorlardı farkında olmadan...Oysa onların öğretmeni değil kızları, eşi, kardeşi olmalıydım sadece.. Öğrenmek isteyen kendisi merak edip sorardı zaten...
YanıtlaSilDoğru sahnede doğru rolün hakkını verebilmek dileğiyle, sevgiler💕kaleminize sağlık 🌺
Sahnemizin hakkını verebilmek ümidiyle…
YanıtlaSilHakkını vermediğimiz her rol sahne kalitemizi nasıl da düşürüyor…
YanıtlaSilSahneye bir kere çıktığımızı unutuyoruz çoğu zaman...
YanıtlaSil