Abur Cubur Sohbetler
Abur Cubur Sohbetler
En
son ne zaman kendi düşüncelerinizin, kendi hissettiklerinizin, kendi
problemlerinizin detayını düşündünüz?
Neyin
neden olduğuna, nasıl bir çözüm üretilmesi gerektiğine hiç kafa yordunuz mu?
O
kadar toplantıya katıldınız. İşiniz için, çocuğunuz için, hatta apartmanınız
için...
Kendinizle
hiç toplantı yapmak aklınıza geldi mi?
Nasıl
bir ben olmalıyım, bu hayatta nelerin üstesinden gelmeliyim?
Yoksa
bunları düşünmeye hiç sıra gelmiyor mu?
Ya
da sıranın gelmesini isteyecek kadar bunları önemsemiyor muyuz?
Ya da bir problem üzerine değil de, gönle hoş gelen bir konuşmayı ne zaman yaptınız kendinize veya etrafınızdakilere?
Yolun
kenarında açan çiçeklerin güzelliğini...
O
çiçeklerin sonrasında o meyvelerin nasıl oluştuğunu...
Buna
olan şaşkınlığını...
Yan
yana ağaçların nasıl olup da farklı tatlarda meyveler verdiğini...
Aslında
bu durumun ne kadar mucizevi olduğunu en son kiminle konuştum mesela?
Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki;
Dilimiz sadece yiyeceklerden değil, konuşmamızdan
da tat alır...
Peki biz neleri
konuşuyoruz, hayattan nasıl bir tat almayı istiyoruz?
Günlük hayatta
çevremizle iletişim halindeyiz. Konuştuğumuz türlü türlü konular var...
Yeri geliyor iş
konuşuyoruz...
Yeri geliyor
siyaset...
Bazen sağlık...
Bazen ekonomi...
Kimi zaman
sınavlar...
Bazılarımız
kadınlar...
Bazılarımız
erkekler...
Kimi zaman da
başka başka hayatlar...
Arkadaşımızın
nereye gittiği, kimle gittiği, ne giydiği...
Komşumun
görümcesiyle ne yaşadığı...
Abimin
yengemle arasının nasıl olduğu...
Mahallenin
muhtarının parayı nereye harcadığı...
Ayten’in
kızının evlenip evlenmediği...
Melahat
teyzenin oğlunun boşanıp boşanmadığı...
Eşimin
arkadaşının batıp batmadığı...
Kaan’ın
sınavdan kaç puan aldığı...
Bu
bayramda da otellerin hep dolu olduğu...
İnsanların
yazın daha çok hangi koylara tatile gittiği… Bu liste uzayıp gider.
O
zaman şimdi bir düşünelim mi? Biz ne kadar karın doyuran, ne kadar
tadı damakta kalan sohbetler ediyoruz?
Duyduklarımız, söylediklerimiz
ne kadar ruhumuzu doyuruyor?
Konuştuklarımız
bize şifa verecek daha iyi bir “ben” e sebep olan şeyler mi?
Yoksa anlık
keyif veren ama karın doyurmayan abur cubur sohbetler mi?
- Hani tatlı yemeye gidersin önden bir kase çerez getirirler, doyurmaz ama geciştirir…
- Kafeye gidersin ortaya çerez tabağı koyarlar...
- Atıştırmalıklar vardır hani; yemesi kolay, karnını doyurmayan, ama mideyi şişiren...
- Bir ana yemek ya da bir ana öğün değil…
- Hep araya kaynayan...
“Doymak
için değil, ağzımı oyalasın.” diye yeriz.
Abur cubur
deriz. Hatta çocuklarımıza pek yedirmek istemeyiz...
İşte
konuştuklarımız ve ettiğimiz sohbetler de aynı böyle abur cubur olabiliyor.
Öylesine
sorulan “Nasılsın?” sorularıyla başlayıp, “Tiktok’ta şunu gördün mü?”, “İnstagram’da
bunu takip ediyor musun?” sorularını geçip, ekonomiye bir taş attıktan sonra
neler konuşuyoruz?
Zamanımızı
da, ömrümüzü de, ilişkilerimizi de böyle tüketiyoruz aslında…
Acaba
aramızdaki problem ne? Nasıl çözeriz? 'Bu işin üstesinden nasıl geliriz' yerine,
kişileri ve olayları konuşmayı tercih ediyoruz. Sonra bunlardan da sıkılıp “Kim,
kiminle, nerede, ne yapmış?” onu konuşmaya başlıyoruz.
Oysa fayda
vermeyen, besin değeri olmayan o lakırdıları bırakıp, öyküdeki kahramanlardan,
şikayetlerinden kurtulup, o sonuca bizi götüren sebepleri, yapmamız gerekenleri
konuşmamız, düşünmemiz gerekmez miydi?
- Neden başım ağrıyor?
- Vücudum bana ne söylemek istiyor?
- Bir çocuğun öfke nöbeti geçirmesinin sebebi ne?
- Eşimin ilgisizliği başka şeylerin habercisi olabilir mi?
- Elemanımdaki gerginlik maaş beklentisiyle ilgili olabilir mi?
- Gerçekten ben zamanımı nelere harcıyorum?
- Neyi merak ediyorum? Ya da neyi merak etmiyorum?
- Merak edip cevabını öğrendiğimiz şeyler bize fayda veriyor mu?
O nedenle, nasıl
ki beslenme kalitemiz artınca yaşam kalitemiz artıyor. Ettiğimiz sohbetler,
konuştuğumuz konular, dinlediklerimiz de aynı bunun gibi...
Hem kendiniz hem
etrafınızdakilerle ruhu ve bedeni doyuran iletişimler kurabilmeniz, öyle
insanlarla karşılaşabilmeniz dileğiyle...
***
Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur.
"Kim Kimdir", "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca katkı sağlar.
Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.
***
"İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri,
En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi.
Aynadaki kişi!
Tek başına neler yapabileceğini keşfet!"
Yahya Hamurcu
***
Ne güzel anlamışsınız.. insanın dili konusmalarindan da tat alır..
YanıtlaSilKarnı doyurduğu gibi ruhu da doyuran sohbetlere ihtiyaç var... Abur cubur sohbetlerle anlık olarak doysa da tatmin olmuyor insan. Emeğinize sağlık 🌼
YanıtlaSilNasıl da incecik şeyler yaşantımızı etkiliyor aslında 👌🏻
YanıtlaSilSamimiyetimizi o kadar kaybettik ki, Gerçek iletişim ne demek, Gerçek ilişki ne demek herşeyi unuttuk. Bu dönem de sohbetlerimiz bile abur cubur olmuş..
YanıtlaSilEllerinize sağlık çok güzel tam da bizi anlatan biz yazı.. 🍀🍀😊
Ne güzel bir yazı , dilimizi kalbimizi neyle meşgul ediyoruz , bı durup düşünmek gerek ...
YanıtlaSilNe güzel bir farkındalık ve ne güzel bir dilek....
YanıtlaSilEmeğinize sağlık çok güzel somutlaştırılmış.
yine faydalı yine keyifli bir yazınızı okudum.. ellerinize sağlık...
YanıtlaSilİlişkiler güzel anlatılmış . Güzel detaylar verilmiş. Farketmediğimiz ne çok şey varmış.
YanıtlaSilGerçekten sohbetlerin içi çok boşaldı
YanıtlaSilKaliteli sohbetler yapabiliriz umarım
YanıtlaSilElinize sağlık
YanıtlaSil💜
YanıtlaSilŞu dönemde ruhu doyuran sohbet bulmak ne kadar zor
YanıtlaSilHedefe yönelik hayat hedefe yönelik iletişimi de beraberinde getirir 💐
YanıtlaSilEskiden hep geyik yaptığımız arkadaşlarımızla gerçek bilgiyi öğrendikten sonra iki çift laf edemiyoruz… hedef ne kadar önemli
YanıtlaSilTad aldığımız sohbetlerin artması dileğiyle, elinize sağlık.
YanıtlaSilNe güzel bir farkındalık yazısı olmuş. Nasıl sohbetlerimiz var? Emeğinize sağlık
YanıtlaSil