Bir Rüyadan Uyanmak

Bir Rüyadan Uyanmak

Yolda dalgın dalgın yürürken, rüzgar tenine çarpıyor, gözlerinden damlalar düşüyordu. Birden bir korna sesiyle irkildi Erdem. Kurallara uymayı seven, dikkatli ve risk almaktan da pek hoşlanmayan bir yapısı vardı. Ama farkında olmadan kırmızı ışıkta yola atlamış, kendi hayatını da trafikteki araçları da riske atmıştı. Şoför bir yandan kornaya basıyor diğer yandan da Erdem'e söyleniyordu. Hiç umursamamıştı Erdem. Sanki o ana kadar bir rüyadaydı ve korna sesiyle yeni uyanmıştı...

Doğru ya! Bir rüyadan uyanmıştı...

Evinin köşesindeki parka kadar gelmişti ama hiç farkında değildi... Yaşadığı gün fazlasıyla canını sıkmış, tıkanan trafik bugün dayanılmaz hale gelmişti. Normalde ineceği yere gelmeden kendini otobüsten atmış yürümeye başlamıştı. Kendini parktaki banka atmış ve gözü hiçbir şeyi görmüyordu. Onu bu kadar dış dünyadan koparan şey bugün yaşadığı hayal kırıklığıydı...

Günlerdir bugünü bekliyordu, böyle mi bitmeliydi? Bu sabah uyanmış, takım elbisesini giymiş ve evden çıkarken kendi kendine “Müdür bey...” diye seslenmişti. Bugün terfi alacaktı çünkü... Tüm işaretler onu gösteriyordu. Birilerinin telefonunda “Müdür” diye kayıtlı olacaktı, birileri ona "Müdürüm.” diye seslenecekti. Kız istemeye gittiğinde herhangi biri olarak değil o kapıyı müdür olarak çalacaktı. Ne hayalleri vardı...?

Ama öyle olmadı... İşe gittiğinde hem çok mutlu hem de çok heyecanlıydı… Çünkü hafta başında “Seninle hafta sonu pozisyonunla ilgili konuşmak istediğim bir konu var.” demişti.  Ve Erdem bunun bir yükseliş haberi olacağını düşünüyordu. Yönetim kurulu başkanı nihayet odasına çağırdı. Ve orada; "Dünya bir insanın başına nasıl yıkılır?" adlı çalışmasını yaptı. Terfi beklerken karşılaştığı şey işine son verilmesi oldu. Tek kelime edememiş, kelimeler boğazına düğümlenmiş, sanki boğazına bir yumruk oturmuştu. İçinden durmadan “Nasıl olur?” diyordu, ama olmuştu...

Ne olmuştu da Erdem bunun işaretini görememişti?

Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki;

Hayatta her şey ama her şey olmadan önce işaretini verir.

  • Mevsimler değişmeden önce... 
  • Ağaçlar meyve vermeden önce...
  • Bir bebek diş çıkarmadan önce...
  • Bir ilişki bozulmadan önce...
  • Bir cadde değerlenmeden önce...

Aslında her şey işaretini veriyordu da insan isteklerinin yoğun olduğu yerde o işaretleri okuyamıyordu.

Hayat ona;

·             Bu insanla bu mesafede dur!” diyordu; ama durmuyordu, çünkü o ilişkiyi çok istiyordu...

    “Bu evlilik olmaz.” diyordu; ama etrafındaki herkes evliydi, o da  harika bir düğün yapmalıydı...

         “Ticaretinde bu yoldan vazgeç.” diyordu; ama artık zengin olmalıydı...

·         “Bu vücut bu çalışma temposunu kaldırmayacak.” diyordu; ama o tam gaz masa başında çalışıyordu...

İnsanın bir şeyi bu denli istemesi, işaretler dört bir yandan gelse de gözünü kör, kulağını sağır eder. İşaretleri okuyamayınca beklentiler gerçekten uzaklaşır ve hayal kırıklıkları kaçınılmaz olur. O nedenle insanın isteklerini kontrol edebilmesi işaretleri görebilmesine, böylece doğru beklentilere girmesine neden olur. Bu da kişinin yaşam kalitesini artırır.

İşaretleri görüp, doğru değerlendirebilmek ümidiyle...

  Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerden yola çıkarak, geleceğimizi tasarlamaya yönelik stratejiler üreten bir bilgi topluluğudur. 

 İnsanın daha mutlu, daha başarılı, daha iyi ilişkilerinin olması için yöntemler sunar.

"Kim Kimdir""İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" Programları ile bu amaca katkı sağlar.

Deneyimsel Tasarım Öğretisinde anlatılan tüm bilgiler, gerçek bilgiler olup, tüm zamanlar, tüm konular ve tüm insanlar için geçerlidir.

***

"İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri,

En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi.

Aynadaki kişi!

Tek başına neler yapabileceğini keşfet!"

Yahya Hamurcu

***



Yorumlar

  1. Deneyimsel tasarım öğretisi eğitimleri sayesinde isteklerimi dengede tutmayı öğrendim… bu yazı bana eski halimi hatırlattı çok teşekkürler 👏

    YanıtlaSil
  2. '' İnsanın istekleri ne kadar çok olursa, o konuda o kadar da gerçeği göremiyor '' der Deneyimsel Tasarım Öğretisi.. Çok güzel bir yazı ellerinize sağlık...

    YanıtlaSil
  3. Çok güzel anlatmışsınız, işaretleri görenlerden olalım insaAllah
    Ellerinize saglik

    YanıtlaSil
  4. İşaretleri okumaya çok ihtiyacımız var, mesajları doğru anlamlandırmaya

    YanıtlaSil
  5. İnsan seviyor beklentiye girmeyi
    Ne kadar sonucunda hayal kırıklığıda yaşasa
    Yine de vazgeçmiyor gözlerini kapatmaktan kulaklarını tıkamaktan
    Bi bilse okumayı işaretleri
    Anlardı işler böyle daha keyifli 😊

    YanıtlaSil
  6. İnsanın neyi beklerken... neyi bulduğunu gösteren... güzel bir yazı emeğinize sağlık... Beklentiyi doğru yere yerleştirebilmek dileğiyle...

    YanıtlaSil
  7. Elinize yüreğinize sağlık 🌷

    YanıtlaSil
  8. İnsanın bir şeyi bu denli istemesi, işaretler dört bir yandan gelse de gözünü kör, kulağını sağır eder. İşaretleri okuyamayınca beklentiler gerçekten uzaklaşır ve hayal kırıklıkları kaçınılmaz olur. O nedenle insanın isteklerini kontrol edebilmesi işaretleri görebilmesine, böylece doğru beklentilere girmesine neden olur. Bu da kişinin yaşam kalitesini artırır.İşaretleri görüp, doğru değerlendirebilmek ümidiyle...

    Emeğinize sağlık 👏🌼

    YanıtlaSil
  9. Ne kadar çok istek varsa o kadar bilinç kapanıyor

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar